info@hse.istanbul

Neden baret takmalıyız?

Cüneyt Taşkın

1982 yılında Ankarada doğdu, Ortaokul ve Lise eğitimimi Türkiye’nin ilk Uluslararası IB akrediteli Lisesi olan Eyüboğlu Kolejinde bitirdi. Lisans eğitimimi tamamladıktan sonra Türkiye’nin önemli projelerinde (Yavuz Sultan Selim köprüsü, İstanbul Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu projesi vb.) görev aldığı firmalarda İş Güvenliği Uzmanı olarak Kişisel Koruyucu Donanımlar ve İş Güvenliği Kültürü ile ilgili danışmanlıklar yapan Taşkın. 2,5 yıl kadar Kazakistan’da çok uluslu projede İş Güvenliği Uzmanlığı yaptıktan sonra tekrar Türkiye’ye döndü. Birçok uluslararası iş güvenliği platformunda üyeliği bulunan Taşkın. Gedik Üniversitesi uzaktan eğitim merkezinde Kişisel Koruyucu Donanımlar eğitimi vermektedir. Cüneyt Taşkın, evli ve 1 kız çocuğu babasıdır.

İş güvenliği tarihine baktığımızda kişisel koruyucu ekipmanların aslında çok eski zamanlardan beri kullanılır olduğunu biliyor muydunuz?

Dünyanın en eski mesleklerinden biri olan askerlik mesleği bundan yüzyıllarca yıl öncede icra edilirken çeşitli koruyucu ekipmanlar giyilirdi, aslında o dönem uygarlığın çok basit sınıflardan oluştuğunu var sayarsak, kısaca askerler, çiftçiler, din adamları ve yöneticiler olarak. En önemli meslek gurubu sınıfına askerliği sokmak sanırım çok da abartılmış bir öngörü sayılmaz. O zaman askerlik ile ilgili kurum, kuruluş ve kanuni düzenlemeler günümüzdeki gibi değildi, askerlik o mesleği icra eden için adete tek bir yaşam tarzı, vazgeçilmez bir hayat bütünü konumundaydı. Bir çok kaynakta antik yunan askerlerinin hayatları boyunca evlenmedikleri ve ölene kadar orduya hizmet ettiklerini belirtir. Bunu zaman zaman başka kültürlerde de benzer şekillerde görebiliriz. O dönem giyilen vücut zırhları ve miğferler aslında bir mesleğin ilk kişisel koruyucuları sayılabilir. Özellikle miğferler ilk zamanlardan bu zamana mesleğin ayrılmaz bir yapısı askerlik deyince akla gelen ilk şey olmuştur.

Günümüzde biz iş güvenliği profesyonellerinin miğferleri baretlerde, en az milattan önce hüküm süren miğferler kadar önemlidir bizler için.

Peki neden baret takıyoruz?

Hayatımızın devamı için, İnsan beyni, kranial sinirler ve omurilik sayesinde merkezi sinir sistemini kontrol eder, çevresel sinir sistemini yönetir ve hemen hemen insanın tüm işlevlerini düzenler. Kalp atışı, soluk alma ve sindirim gibi istemsiz eylemler, otonom sinir sistemi yoluyla farkına varmadan beyin tarafından yönetilir. Peki beynimizin koruyucusu kafatasımız her eyleme karşı bizi koruyabilir mi? Sorunun cevabı ne yazık ki hayır. Bu yüzden ülkemizde de kabul edilmiş BAŞ KORUYUCU standartlar vardır. Peki bu baş koruyucu standartlar nelerdir?

  • EN 397+A1 Endüstriyel Emniyet Baretleri
  • EN 812 Sanayide Darbeye Karşı Kullanılan Başlıklar
  • EN 50365 Alçak Gerilim Tesislerinde Kulanım İçin Elektriksel Olarak Yalıtımlı Başlıklar
  • EN 14052 Yüksek Tip Endüstriyel baret
  • EN 12492 Dağcı bareti

Aklımıza gelen tüm bu standartlar bizlerin baş koruyucu veya kafa koruyucu olarak nitelendirdiği iş güvenliği ekipmanlarında aradığımız standartlardır.

Bizim günümüzde en yoğun kullandığımız kafa korucular, baretlerdir ve baretlerin standartları EN 397’dir.

Bu standart endüstriyel emniyet baretlerinin fiziksel ve performans özelliklerini, deney yöntemlerini ve işaretlenmesi ile ilgili hususları kapsar. Mecburi özellikler, endüstride genel kullanımı olan baretlere uygulanır. İlave olarak verilen isteğe bağlı özellikler, sadece baret imalatçısının belirtmesi durumunda uygulanmak amacıyla standarda dâhil edilmiştir. Endüstriyel güvenlik baretlerinin kullanılmasındaki birincil amaç, düşen cisimlere ve bunların yol açtığı beyin hasarı ve kafatası kırıklarına karşı kullanıcıyı korumaktır. Buna göre EN 397 standartlarındaki bir baretin darbe dayanımı  1 metre yükseklikten düşen 5 Kg’lık objenin baş kalıbına iletilen kuvveti 5,0 kN’dan daha büyük olmamalıdır. Delinmeye karşı direnci düşürülen 3 Kg’lık kütlenin ucu baş kalıbının yüzeyi (kafa tası) ile temas etmemelidir. Aleve karşı dayanım Gövde malzemeleri alevin uzaklaştırılmasından 5 sn. geçtikten sonra alev etkisiyle yanma göstermemelidir. Yanal deformasyon: baretin azami yanal deformasyonu 40 mm’yi, kalıcı yanal deformasyonu ise 15 mm’yi aşmamalıdır. Baret, çapraz (enine) sıkıştırma kuvvetlerine maruz bırakılır ve deformasyonlar ölçülür. Ergimiş metal sıçraması: Ergimiş metalden dolayı delinmemelidir. Kendi esas düzlemine dik açıda ölçüldüğünde 10 mm’den büyük bir deformasyon göstermemelidir. Ergimiş metalin dökülmesi bittikten 5 sn. sonra alev emisyonu ile yanmamalıdır.

Baretlerde temel özellikler ne şekilde olmalıdır.
  • Çok düşük sıcaklık (-20ºC veya -30ºC): Baret, -20°C ± 2°C veya -30°C ±
  • 2°C sıcaklıkta (hangisi uygunsa) 4 h ile 24 h arasında bekletilerek test edildiği
  • yöntemdir. Çok yüksek sıcaklık (+150ºC)
  • Baretin tüm kısımları ile ağırlığı 450 gr’ dan fazla olmamalıdır.
  • Baret 50 Hz’ lik 20.000 V’ luk gerilime 3 dakika dayanabilecek yalıtkanlığa sahip olmalıdır.
  • Baret TS 2429 da belirtilen mekanik testlere karşı mukavim olmalıdır.
  • Koruyucu yastık, kauçuk, plastik köpüğü vb. esnek bir malzemeden olmalıdır.
  • Çene kayışı uygun malzemeden en az 13 mm eninde ve ayarlanabilir olmalıdır.
  • Baret hava alacak şekilde dizayn edilmelidir.
  • Baret darbeye, neme, ısıya, yağa, aside, tere ve elektriğe karşı dayanıklı malzemeden imal edilmiş olmalıdır.
  • Baretin siperliği, minimum 4 cm, maksimum 5 cm olmalı ve gövde ile açı görüşü engellemeyecek şekilde olmalıdır.
  • Ter bandı, baş çevre bandının bir parçası olabileceği gibi, sökülür takılır da olabilir. Ter bandı en az alın kısmını kapsayacak büyüklükte olmalıdır.
  •  

Peki ülkemizde baretler için mevzuat neler diyor;

KİŞİSEL KORUYUCU DONANIM KULLANILMASININ GEREKLİ OLABİLECEĞİ İŞLER VE SEKTÖRLER EK-3
  1. BAŞ KORUYUCULARI

1.1. Koruyucu baretler

1.1.1. İnşaat işleri, özellikle iskeleler ve yüksekte çalışma platformlarının üstünde, altında veya yakınında yapılan işler, kalıp yapımı ve sökümü, montaj ve kurma işleri, iskelede çalışma ve yıkım işleri

1.1.2. Çelik köprüler, çelik yapılar, direkler, kuleler, hidrolik çelik yapılar, yüksek fırınlar, çelik işleri ve haddehaneler, büyük konteynırlar, büyük boru hatları, ısı ve enerji santrallerinde yapılan çalışmalar

1.1.3. Tüneller, maden ocağı girişleri, kuyular ve hendeklerde yapılan çalışmalar

1.1.4. Toprak ve kaya işleri

1.1.5. Yeraltında ve taşocaklarında yapılan işler, hafriyat işleri, kömür işletmelerinde yapılan dekapaj işleri

1.1.6. Cıvatalama işleri

1.1.7. Patlatma işleri

1.1.8. Asansörler, kaldırma araçları, vinç ve konveyörler civarında yapılan işler

1.1.9. Yüksek fırınlar, ergitme ocakları, çelik işleri, haddehaneler, metal işleri, demir işleme, presle sıcak demir işleme, döküm işleri

1.1.10. Endüstriyel fırınlar, konteynırlar, makinalar, silolar, bunkerler ve boru hatlarında yapılan işler

1.1.11. Gemi yapım işleri

1.1.12. Demiryolu manevra işleri

1.1.13. Mezbahalarda yapılan işler

Baretler sadece mesleğimizin simgesi değil, vücudumuzun en önemli organlarından biri olan beyni koruyan en önemli kişisel koruyuculardan biridir.

BARETİNİ DAİMA TAK.

Cüneyt Taşkın

İş güvenliği tarihine baktığımızda kişisel koruyucu ekipmanların aslında çok eski zamanlardan beri kullanılır olduğunu biliyor muydunuz?

Dünyanın en eski mesleklerinden biri olan askerlik mesleği bundan yüzyıllarca yıl öncede icra edilirken çeşitli koruyucu ekipmanlar giyilirdi, aslında o dönem uygarlığın çok basit sınıflardan oluştuğunu var sayarsak, kısaca askerler, çiftçiler, din adamları ve yöneticiler olarak. En önemli meslek gurubu sınıfına askerliği sokmak sanırım çok da abartılmış bir öngörü sayılmaz. O zaman askerlik ile ilgili kurum, kuruluş ve kanuni düzenlemeler günümüzdeki gibi değildi, askerlik o mesleği icra eden için adete tek bir yaşam tarzı, vazgeçilmez bir hayat bütünü konumundaydı. Bir çok kaynakta antik yunan askerlerinin hayatları boyunca evlenmedikleri ve ölene kadar orduya hizmet ettiklerini belirtir. Bunu zaman zaman başka kültürlerde de benzer şekillerde görebiliriz. O dönem giyilen vücut zırhları ve miğferler aslında bir mesleğin ilk kişisel koruyucuları sayılabilir. Özellikle miğferler ilk zamanlardan bu zamana mesleğin ayrılmaz bir yapısı askerlik deyince akla gelen ilk şey olmuştur.

Günümüzde biz iş güvenliği profesyonellerinin miğferleri baretlerde, en az milattan önce hüküm süren miğferler kadar önemlidir bizler için.

Peki neden baret takıyoruz?

Hayatımızın devamı için, İnsan beyni, kranial sinirler ve omurilik sayesinde merkezi sinir sistemini kontrol eder, çevresel sinir sistemini yönetir ve hemen hemen insanın tüm işlevlerini düzenler. Kalp atışı, soluk alma ve sindirim gibi istemsiz eylemler, otonom sinir sistemi yoluyla farkına varmadan beyin tarafından yönetilir. Peki beynimizin koruyucusu kafatasımız her eyleme karşı bizi koruyabilir mi? Sorunun cevabı ne yazık ki hayır. Bu yüzden ülkemizde de kabul edilmiş BAŞ KORUYUCU standartlar vardır. Peki bu baş koruyucu standartlar nelerdir?

  • EN 397+A1 Endüstriyel Emniyet Baretleri
  • EN 812 Sanayide Darbeye Karşı Kullanılan Başlıklar
  • EN 50365 Alçak Gerilim Tesislerinde Kulanım İçin Elektriksel Olarak Yalıtımlı Başlıklar
  • EN 14052 Yüksek Tip Endüstriyel baret
  • EN 12492 Dağcı bareti

Aklımıza gelen tüm bu standartlar bizlerin baş koruyucu veya kafa koruyucu olarak nitelendirdiği iş güvenliği ekipmanlarında aradığımız standartlardır.

Bizim günümüzde en yoğun kullandığımız kafa korucular, baretlerdir ve baretlerin standartları EN 397’dir.

Bu standart endüstriyel emniyet baretlerinin fiziksel ve performans özelliklerini, deney yöntemlerini ve işaretlenmesi ile ilgili hususları kapsar. Mecburi özellikler, endüstride genel kullanımı olan baretlere uygulanır. İlave olarak verilen isteğe bağlı özellikler, sadece baret imalatçısının belirtmesi durumunda uygulanmak amacıyla standarda dâhil edilmiştir. Endüstriyel güvenlik baretlerinin kullanılmasındaki birincil amaç, düşen cisimlere ve bunların yol açtığı beyin hasarı ve kafatası kırıklarına karşı kullanıcıyı korumaktır. Buna göre EN 397 standartlarındaki bir baretin darbe dayanımı  1 metre yükseklikten düşen 5 Kg’lık objenin baş kalıbına iletilen kuvveti 5,0 kN’dan daha büyük olmamalıdır. Delinmeye karşı direnci düşürülen 3 Kg’lık kütlenin ucu baş kalıbının yüzeyi (kafa tası) ile temas etmemelidir. Aleve karşı dayanım Gövde malzemeleri alevin uzaklaştırılmasından 5 sn. geçtikten sonra alev etkisiyle yanma göstermemelidir. Yanal deformasyon: baretin azami yanal deformasyonu 40 mm’yi, kalıcı yanal deformasyonu ise 15 mm’yi aşmamalıdır. Baret, çapraz (enine) sıkıştırma kuvvetlerine maruz bırakılır ve deformasyonlar ölçülür. Ergimiş metal sıçraması: Ergimiş metalden dolayı delinmemelidir. Kendi esas düzlemine dik açıda ölçüldüğünde 10 mm’den büyük bir deformasyon göstermemelidir. Ergimiş metalin dökülmesi bittikten 5 sn. sonra alev emisyonu ile yanmamalıdır.

Baretlerde temel özellikler ne şekilde olmalıdır.
  • Çok düşük sıcaklık (-20ºC veya -30ºC): Baret, -20°C ± 2°C veya -30°C ±
  • 2°C sıcaklıkta (hangisi uygunsa) 4 h ile 24 h arasında bekletilerek test edildiği
  • yöntemdir. Çok yüksek sıcaklık (+150ºC)
  • Baretin tüm kısımları ile ağırlığı 450 gr’ dan fazla olmamalıdır.
  • Baret 50 Hz’ lik 20.000 V’ luk gerilime 3 dakika dayanabilecek yalıtkanlığa sahip olmalıdır.
  • Baret TS 2429 da belirtilen mekanik testlere karşı mukavim olmalıdır.
  • Koruyucu yastık, kauçuk, plastik köpüğü vb. esnek bir malzemeden olmalıdır.
  • Çene kayışı uygun malzemeden en az 13 mm eninde ve ayarlanabilir olmalıdır.
  • Baret hava alacak şekilde dizayn edilmelidir.
  • Baret darbeye, neme, ısıya, yağa, aside, tere ve elektriğe karşı dayanıklı malzemeden imal edilmiş olmalıdır.
  • Baretin siperliği, minimum 4 cm, maksimum 5 cm olmalı ve gövde ile açı görüşü engellemeyecek şekilde olmalıdır.
  • Ter bandı, baş çevre bandının bir parçası olabileceği gibi, sökülür takılır da olabilir. Ter bandı en az alın kısmını kapsayacak büyüklükte olmalıdır.
  •  

Peki ülkemizde baretler için mevzuat neler diyor;

KİŞİSEL KORUYUCU DONANIM KULLANILMASININ GEREKLİ OLABİLECEĞİ İŞLER VE SEKTÖRLER EK-3
  1. BAŞ KORUYUCULARI

1.1. Koruyucu baretler

1.1.1. İnşaat işleri, özellikle iskeleler ve yüksekte çalışma platformlarının üstünde, altında veya yakınında yapılan işler, kalıp yapımı ve sökümü, montaj ve kurma işleri, iskelede çalışma ve yıkım işleri

1.1.2. Çelik köprüler, çelik yapılar, direkler, kuleler, hidrolik çelik yapılar, yüksek fırınlar, çelik işleri ve haddehaneler, büyük konteynırlar, büyük boru hatları, ısı ve enerji santrallerinde yapılan çalışmalar

1.1.3. Tüneller, maden ocağı girişleri, kuyular ve hendeklerde yapılan çalışmalar

1.1.4. Toprak ve kaya işleri

1.1.5. Yeraltında ve taşocaklarında yapılan işler, hafriyat işleri, kömür işletmelerinde yapılan dekapaj işleri

1.1.6. Cıvatalama işleri

1.1.7. Patlatma işleri

1.1.8. Asansörler, kaldırma araçları, vinç ve konveyörler civarında yapılan işler

1.1.9. Yüksek fırınlar, ergitme ocakları, çelik işleri, haddehaneler, metal işleri, demir işleme, presle sıcak demir işleme, döküm işleri

1.1.10. Endüstriyel fırınlar, konteynırlar, makinalar, silolar, bunkerler ve boru hatlarında yapılan işler

1.1.11. Gemi yapım işleri

1.1.12. Demiryolu manevra işleri

1.1.13. Mezbahalarda yapılan işler

Baretler sadece mesleğimizin simgesi değil, vücudumuzun en önemli organlarından biri olan beyni koruyan en önemli kişisel koruyuculardan biridir.

 

BARETİNİ DAİMA TAK.

 

Cüneyt Taşkın

Cüneyt Taşkın

1982 yılında Ankarada doğdu, Ortaokul ve Lise eğitimimi Türkiye’nin ilk Uluslararası IB akrediteli Lisesi olan Eyüboğlu Kolejinde bitirdi. Lisans eğitimimi tamamladıktan sonra Türkiye’nin önemli projelerinde (Yavuz Sultan Selim köprüsü, İstanbul Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu projesi vb.) görev aldığı firmalarda İş Güvenliği Uzmanı olarak Kişisel Koruyucu Donanımlar ve İş Güvenliği Kültürü ile ilgili danışmanlıklar yapan Taşkın. 2,5 yıl kadar Kazakistan’da çok uluslu projede İş Güvenliği Uzmanlığı yaptıktan sonra tekrar Türkiye’ye döndü. Birçok uluslararası iş güvenliği platformunda üyeliği bulunan Taşkın. Gedik Üniversitesi uzaktan eğitim merkezinde Kişisel Koruyucu Donanımlar eğitimi vermektedir. Cüneyt Taşkın, evli ve 1 kız çocuğu babasıdır.

Yazar hakkında daha fazla bilgiye erişmek ve tüm yazılarını okumak için TIKLAYIN.